Kar Baykuşu (Bubo scandiacus)

Kar Baykuşu (Bubo scandiacus)


Kar baykuşu (Bubo scandiacus), baykuşgiller (Strigidae) familyasından tundralarda yaşayan beyaz baykuş türü.

Özellikleri :

Büyük sarı gözleriyle tanınan beyaz bir kuştur. Uzunlukları 60 cm, kanat açıklığı 125-150 cm olup uzun ve geniştir. Yetişkin erkekler neredeyse bembeyazdır. Gençler irice, benekli olup, düz çizgiler hakimdir. Ayakları tüylerle kaplıdır. Kulak püskülleri bulunmaz.

Beslenme :

Başta kemirgenler olmak üzere küçük memelileri ve kuşları yiyerek beslenir. Yuvaları açık alanlarda ve toprak üstündedir. Dişi kuş yuvaya 5-14 arasında yumurta bırakır.

Ötüşü:

Kar baykuşunun değişik ötüşleri vardır. Ötüşü hemen hemen ördek sesine benzeyen krek-krek-krek-krek, ve pyee-pyee-pyee-pyeedir.

Dağılımı :

Kuzey Kutup Bölgesi'ne yakın tundralarda yaşayan bu kuşlar bazen Avrasya ve Kuzey Amerika'nın güneyine doğru iner.

BAYKUŞ TÜRÜ VE GENEL ÖZELLİKLERİ

Baykuş (Gece yırtıcı kuşları)

Özellikler :

Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.

Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur. Uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir. Ama baykuş boynunu 270 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. Dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. Kuluçka süresi 30-40 gündür. Yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. Yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.


Görme yetenekleri :

al purple” yani “mor ışık görüntüsüne” sebep olan kimyasal bir madde bulunur. Rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. Böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. Bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir.

İşitme yetenekleri :

Baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. Çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar. Kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. Hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikte düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.

Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. Baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. Baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. İstedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar. Dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.

Puhu Baykuş (Bubo Bubo)

Puhu Baykuş (Bubo Bubo)

En büyük baykuştur. Boyları 59-73 cm'dir. Kanat açıklığı 138-170 cm'dir. Gövdesi kahverengidir. Gözleri iri ve turuncudur. Uçuşta tıpkı bir şahine benzer. Kulak tüyleri ve iri kafasıyla diğer büyük yırtıcılardan ayrılır.

Yaşam alanı : Kayalık ve taşlık arazilerde, sık ve yaşlı ormanlarda ve şehirlerde yaşar. Fare, kirpi ve tavşan gibi memelilerin yanısıra su kuşlarıyla da beslenir. Kendisinden büyük hayvanlara da saldırabilir. Alacakaranlıkta ve seher vahti avlanır.

Ses : Ötüşü pestir ve uzaktan duyulabilecek kadar güçlüdür. "u-hu, u-hu" sesinin birkaç defa tekrarından oluşur.

Tehdit : Baykuşların halk arasında uğursuz sayılmalarından dolayı öldürülmeleri puhular için en büyük tehdittir.

Dağılımı : Ülkemizin büyük çoğunluğunda gözlemlenebilen bir türüdür.

BAYKUŞ TÜRÜ VE GENEL ÖZELLİKLERİ

Baykuş (Gece yırtıcı kuşları)

Özellikler :

Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.

Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur. Uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir. Ama baykuş boynunu 270 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. Dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. Kuluçka süresi 30-40 gündür. Yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. Yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.


Görme yetenekleri :

al purple” yani “mor ışık görüntüsüne” sebep olan kimyasal bir madde bulunur. Rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. Böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. Bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir.

İşitme yetenekleri :

Baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. Çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar. Kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. Hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikte düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.

Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. Baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. Baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. İstedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar. Dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.

Peçeli Baykuş (Tyto Alba)

Peçeli Baykuş (Tyto Alba)

Ülkemizde görülen en açık renkli baykuştur. Yüzü, göğsü ve karnı beyazdır. Yüzü kalp şeklindedir. Gözleri koyu renklidr. Üst tarafı sarı-bej rengindedir. Kanatları ve bacakları uzundur. Boyları 33-39 cm'dir.

Yaşam alanı : Genellikle Kurak veya seyrek ağaçlı açık arazilerde ve tarım arazilerinde yaşar. Eski binalarda, harebelerdeki oyuklarda yuva yapar. Tarla faresi, kurbağa ve haşeratla beslenir.

Ses : Sesi uzun ve acı bir çığlık gibidir, ürkütücü ve hortlaksı bir tıslamayı andırır. "şşrrrii-şşrrri".

Tehdit : Açık arazide yaşadığı için tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar, insan baskısı ve besin azlığı tür için tehdittir.

Ülkemizde dağılım : Türkiye'de yerli bir türdür. Batı, Orta ve Güneydoğu Anadolu'da kırsal alanlarda gözlemlenebilir.

BAYKUŞ TÜRÜ VE GENEL ÖZELLİKLERİ Baykuş (Gece yırtıcı kuşları)

Özellikler :


Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.

Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur. Uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir. Ama baykuş boynunu 270 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. Dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. Kuluçka süresi 30-40 gündür. Yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. Yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.


Görme yetenekleri :

al purple” yani “mor ışık görüntüsüne” sebep olan kimyasal bir madde bulunur. Rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. Böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. Bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir.

İşitme yetenekleri :

Baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. Çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar. Kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. Hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikte düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.

Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. Baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. Baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. İstedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar. Dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.

Kukumav Baykuş (Athene Noctua)

Kukumav Baykuş (Athene Noctua)

Üst tarafı gri-kahverengi ve beyaz benekli, alt tarafı koyu çizgilidir. Uçuşu alçaktan ve dalgalıdır. Boyları 23-27 cm.

Yaşam Alanı : Yangın bir kuş türüdür. Çoğu baykuşun aksine gün ışığında görülebilecek bir türdür. Küçük yerleşimlerde sıkça rastlanır. Ağaç ve binalardaki oyuklarda ürer. Elektrik direklerinde, taş ve toprak öbeklerinde, çatılarda ve çitlerde tünerken görülebilir. Haşerat ve küçük kuşlar, sürüngen ve kurbağa gibi iki yaşamlılarla beslenir.

Ses : Sesi kısa, tiz ve keskindir. Daha çok gündür saatlerinde duyulur : "kik, kik". Rahatsız olduğunda miyavlamaya benzer bir ötüşü vardır. "kiyu" veya "meyu" ötüşü hüzünlüdür : incelerek duyulan bir "gvuuu-hu" sesinin kısa tekrarından oluşur.

Tehdit : Modern yapılaşma üreme alanlarını tehdit eder. Tarım ilaçları ve kimyasallar nedeniyle besin kaynakları zarar görür.

Ülkemizde dağılım : Ülkemizin tamamında yaygın bir kuş türüdür.

BAYKUŞ TÜRÜ VE GENEL ÖZELLİKLERİ Baykuş (Gece yırtıcı kuşları)

Özellikler :

Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.

Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur. Uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir. Ama baykuş boynunu 270 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. Dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. Kuluçka süresi 30-40 gündür. Yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. Yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.


Görme yetenekleri :

al purple” yani “mor ışık görüntüsüne” sebep olan kimyasal bir madde bulunur. Rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. Böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. Bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir.
İşitme yetenekleri :

Baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. Çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar. Kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. Hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikte düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.

Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. Baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. Baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. İstedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar. Dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.

İshakkuşu (Otus Scops)

İshakkuşu (Otus Scops)

Ülkemizde en küçük baykuş türüdür. Diğer baykuş türlerine göre ayakları tüysüzdür, kulaklıdır. Kahverengi ve gri renkli olabilir. Karın ve göğüs kısmı dikine siyah çizgilidir. Gözleri sarıdır. Gececidir, yerini sesiyle belli eder.

Yaşam Alanı : Ülkemizde yaygın bir baykuş türü olmasına rağmen çok şyş kamuflaj olduğundan görmek zordur. Geniş yapraklı ve karışık seyrek ağaçlık alanlarda, bahçelerde ve parklarda ürer. Büyük böceklerle beslenir.

Ses : Islığa benzeyen bir sesi vardır : "tyu" sesinin üç saniyede bir tekrarından oluşur. Bazen dişi ve erkek karşılıklı öterler.

Tehdit : Yaşam alanı tahribatı ve tarım zararlılarını, sinek ve böcekleri öldürmek için kullanılan kimyasal ilaçlar tür için tehdittir.

Ülkemizde dağılım : Ülkemizde her mevsim çeşitli bölgelerde gözlemlenebilir.

BAYKUŞ TÜRÜ VE GENEL ÖZELLİKLERİ Baykuş (Gece yırtıcı kuşları)

Özellikler :


Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.

Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur. Uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir. Ama baykuş boynunu 270 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. Dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. Kuluçka süresi 30-40 gündür. Yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. Yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.


Görme yetenekleri :

al purple” yani “mor ışık görüntüsüne” sebep olan kimyasal bir madde bulunur. Rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. Böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. Bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir.

İşitme yetenekleri :

Baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. Çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar. Kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. Hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikte düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.

Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. Baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. Baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. İstedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar. Dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.

Çizgili Baykuş (Strix Varia)

Çizgili Baykuş (Strix Varia)

Çizgili Baykuş (Strix varia), baykuşgiller (Strigidae) familyasından büyük bir baykuş türü.
Özellikleri :

Erişkinliğinde 44 cm uzunluğa ve 112 cm kanat aralığına sahip olur. Solgun suratında, gözlerinin etrafında koyu yuvarlaklıklar; sarı gözbebekleri ve koyu gözleri vardır. Vücudunun aşağı kısımları açık ve kahverengi çizgilerle doludur, vücudunun üst kısmı ise benekli kahverengidir. Göğsünde kahverengi çizgiler vardır. Ayakları ve bacakları; kuyruğunun ucuna kadar tüylerle kaplıdır. Kısa kulaklı baykuşlar gibi kulaklarınında püsküller yoktur.

Dağılımı :

Genelde Kanada'nın ağaçlık alanlarında, Amerika Birleşik Devletleri'nin doğusunda ve Güney Amerika'nın güneyinde yaşarlar. Çizgli baykuşların yuvaları genelde ağaç oyuklarının içerisindedir; ama bazen de bir şahin ya da sincap tarafından açılmış bir yuvayı da kullanabilir. Genelde bulunduğu konumu değiştirmez, ama yuvalama sezonu bittikten sonra etrafta dolaşabilir.

Beslenme :

Çizgili baykuşlar geceleri yüksekten uçarak avlanırlar, ya da ağaçlar arasında alçaktan uçarak. Ayrıca gün batımı ve gün doğuşuna yakın zamanlarda da avlandıkları olur. Genelde fare ve tavşanlar gibi küçük memeli hayvanları yerler; ayrıca küçük kuşları da yerler. Kuzey Amerika baykuşları ise, özellikle yavrularını büyütürken gün içinde de avlanırlar.

Ötüşü :

Kızgın olduklarında, yılan ıslığına benzer bir ses çıkartırlar. Büyük boynuzlu baykuşlardan da ormanlarda kaçarlar.

BAYKUŞ TÜRÜ VE GENEL ÖZELLİKLERİ Baykuş (Gece yırtıcı kuşları)

Özellikler :


Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.

Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur. Uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir. Ama baykuş boynunu 270 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. Dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. Kuluçka süresi 30-40 gündür. Yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. Yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.

Görme yetenekleri :

al purple” yani “mor ışık görüntüsüne” sebep olan kimyasal bir madde bulunur. Rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. Böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. Bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir.

İşitme yetenekleri :

Baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. Çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar. Kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. Hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikte düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.

Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. Baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. Baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. İstedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar. Dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.